Selçuk ASLAN
this site the web

Duyuru (ÇYDD - Bu akşam SKY TÜRK Kanal¹nda)

Degerli Çagdas Yasamlilar ve Çagdas Yasam Dostlari,

14 Aralik 2009 Pazartesi aksami saat 20.00-23.00 arasinda SKYTURK TV 'de yayinlanacak AYKIRI SORULAR Programina konuk oluyoruz.
Genel baskanimiz Prof.Dr.Aysel Çelikel ile birlikte 10 Kasim ve 24 Kasimda genel merkezimize gelerek üye olma basvurusunda bulunan sanatçilarimiz program yapimcisi Enver Aysever'in sorularini yanitlayacaklar.
Programa katilacagi kesinlesen sanatçi dostlarimiz (alfabetik sirayla) :

Ayten Gökçer,
Genco Erkal,

Füsun Akatli,

Gülriz Sururi,

Halit Ergenç,

Nedim Saban,

Selçuk Yöntem,

Tilbe Saran...

Programda ayrica bir kardelen kizimiz ( Esenler'deki Toplum ve Egitim merkezimizden Merve Aras-Türkan Hoca için Lütfü Kirdar'da yapilan törende konusan liseli ögrenci); üniversiteli bir kizimiz (Tugçe Darik, Genel Merkez Gençlik Birimi Yönetim Kurulu Üyesi) ve ÇYDD bursu ile okumus bir gencimiz (Ilhan Yilmaz, su anda genel merkez kurumsal gelisim çalismalarimiza da destek veren çalisan gencimiz) de programa konuk olacaklar.

Program akisi içinde ÇAGDAS MÜZIK TOPLULUGU'muz, Umudun Türküsü basta olmak üzere, ara ara bir kaç eser seslendirecek( önceden çekim yapilacak).
Programda agirlikli olarak Anadolu'da Bir Kizim var Ögretmen Olacak projemiz ile ilgili 23 Kasim 2009 da baslattigimiz OKUMAK ISTIYORUM sloganli tanitim kampanyasindan bahsedilecektir. Program yapimcisi Enver Aysever, izleyicilerin bagis yapmasina ortam yaratmak istemektedir.

Programin genis kitleler tarafindan izlenmesini saglayarak "okumak istiyorum" diyen kizlarimizin sesini duyurabildigimiz ve burs için yeni kaynaklara ulasabildigimiz basarili ve verimli bir program olmasini arzu ediyoruz.

Hepimiz 14 Aralik pazartesi aksami saat 20.00 de SKYTURK deyiz, çevremizde de duyurlim, izlenme rekorlari kirdiralim.
Sevgilerimiz ve en iyi dileklerimizle.


Genel Merkez Tanitim ve Iletisim

Kurumsal Iletisim

CERN'de ilk patlama gerçekleşti


Büyük Patlama ortamının oluşturulması amacıyla yürütülen yüzyılın en büyük deneyinde düşük enerjili ilkproton çifti birbiriyle çarpıştırıldı. Yaklaşık bir yıl tamir geçiren çarpıştırıcının yeniden çalıştırılmaya başlanmasından sadece üç gün sonra gerçekleşen çarpışma, deneyi yapan ve izleyen yüzlerce bilim insanıarasında heyecan yarattı.

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (European Organization for Nuclear Research - CERN) Genel Direktörü Rolf Heuer, ilk parçacık çarpışmalarının bugün öğleden sonra gözlemlenebildiğini belirterek, "Bu kadar kısa zamanda bu kadar yol almak büyük başarı" dedi.

Deneyin sözcülerinden Jurgen Schukraft da, "Kontrol merkezi çok kalabalıktı ve herkes ilk çarpışmalar görüldüğünde sevinç çığlıkları attı" dedi.
Cern'in bir başka sözcüsü Andrei Golutvin de, gözlemledikleri parçacık çarpışmalarının yarattığı izlerin muhteşem olduğunu söyledi.

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda (Large Hadron Collider - LHC) bulunan dev dedektörlerden Atlas, ilk çarpışmayı TSİ 15:22'de kaydetti. Diğer dedektörlerden CMS çarpışma göremezken, Alice ve LHCb TSİ 19:00'dan sonra başka çarpışmalar tespit etti.

Çalışmaları ve hazırlıkları 20 seneye yakın bir süredir devam eden LHC'deki ilk çarpışmalardan dedektörlerin topladığı verilerin kapsamı ve niteliği izleyen haftalarda analiz edilecek. LHC'nin yüksek enerjili proton çarpışmasına sahne olması için henüz erken olduğu, en şiddetli çarpışmaların 2010 sonunda veya 2011 başlarında gerçekleşeceği belirtiliyor.

TIKIR TIKIR İŞLİYORCERN yetkilileri bir yıl aradan sonra geçen cuma yeniden çalıştırılmaya başlayan çarpıştırıcısının hızı ve işleyişinden çok memnun olduklarını da ekledi.

Geçen yıl beş gün çalıştırılan LHC'den o zaman elde edilen verilerden çok daha fazlasını sadece 1-2 saat içinde aldıklarını söyleyen hızlandırıcı direktörü Steve Meyers, arıza giderilmesi için de olsa deneye bir yıl ara vermenin faydalı olduğu yorumunu yaptı. Meyers, geçen bir yıl içinde bazı teçhizatın daha yeni olanlarıyla değiştirildiğini ve kullanılan bazı yazılımların da güncellendiğini söyledi.

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, 14 ay aradan sonra tekrar çalıştırılmış ve bu denemelerin başarılı olması halinde deneyin ne zaman yapılacağı açıklanmamıştı.

Deney sırasında
tünel boyunca ayrı yönlerde iki proton hüzmesi veriliyor. Bu ışın demetleri ayrı istikametlerde, ışık hızına yakın bir süratle halka şeklindeki tünelde yol alıyor. Proton ışınlarının birbiriyle büyük bir enerjiyle çarpışmasının ardından kozmosun doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıkların görülmesi bekleniyor.

14 milyar yıl önce evrenin doğumuna yol açtığına inanılan Büyük Patlama ortamını yaratmayı amaçlayan 10 milyar dolar değerindeki Hadron Çarpıştırıcısı, ilk geçen yıl çalıştırılmış, ancak bir ton helyumun tünele sızmasına yol açan elektrik bağlantısı arızası yüzünden sistem kapatılmıştı.

Bu ay başında da bir kuşun düşürdüğü ekmek parçası veya kırıntılarının LHC'de "küçük" bir ısınmaya yol açan bir kısa devreye neden olduğu belirtilerek, bunun üzerine sistemin kendini kapattığı açıklanmıştı.

Mars'ta bir zamanlar koca bir okyanusun varlığına dair yeni kanıtlar


Mars’ın yeni ayrıntılı haritası, geçmişinde yağışlarla birlikte nemli bir iklime ve büyük bir okyanusun varlığına tanıklık eden ekvator çevresindeki vadi sistemlerini gösteriyor.

Journal of Geophysical Research dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, Amerikalı bilim adamları tarafından yeni bir
bilgisayar programı ile hazırlanan bu harita, bu vadilerin tamamının önce yapılan haritadan en az 2 kat daha geniş olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmacılardan North Illinois Üniversitesi’nden jeoloji profesörü Wei Luo, yeni haritadaki vadi sistemleri analiz edilerek elde edilen tüm verilerin Kızıl
Gezegen’in geçmişteki iklim senaryosunu kanıtlar nitelikte olduğunu belirtti.

Tüm bu nehir ve akarsuların beslenmesi için yağmur ve bir okyanusun varlığının gerektiğini belirten Amerikalı bilim adamı, bu okyanusun Dünya’nın üçte biri kadar bir alana sahip kuzey yarıkürenin büyük bölümünü kapladığını kaydetti.

Bilim adamları, Mars’taki vadi sistemlerinin Dünya’dakilerle bazı benzerlikleri bulunduğunu, bunun da Kızıl Gezegen’in geçmişinde şimdi olduğundan çok daha sıcak ve çok daha nemli olduğunu düşündürdüğüne işaret ettiler.

Özgün Çözümler Proje Pazari ve Yarışması...

Degerli uyeler,

EBILTEM 08-09 Aralik 2009 tarihlerinde "Ozgun Cozumler Proje Pazari ve Yarismasi" (
http://projepazarlari.ege.edu.tr) adli yeni bir etkinlik ile tekrar, universitelerde yurutulmekte ve/veya Ar-Ge calismalari tamamlanmis olan endustriye uygulanabilir ozgun cozum getiren projeleri sanayi kesimine tanitmayi, sanayinin arastirma ve cozum ihtiyaci duydugu ozel konulari da universitelere yonlendirmek arzusundadir.

Kimler ve Hangi Projeler Katilabilir?

Ozgun Cozumler Proje Pazari ve Yarismasi etkinligine, temel bilimler kapsamindaki teorik calismalar da dahil olmak uzere her turlu arastirma projesi ile katilabilmek mumkun olmakla birlikte, OECD tarafindan hazirlanan Oslo ve Frascati Kilavuzlarindaki olcutlere sahip projelere oncelik verilecektir. Buna gore; onceden uretilenlere gore teknolojik ozellikleri veya amaclanan kullanimlari onemli derecede farklilik gosteren "teknolojik acidan yeni urun", performansi onemli derecede artirilan veya guclendirilen urun olan "teknolojik acidan iyilestirilen urun", yeni veya onemli derecede iyilestirilmis uretim yontemlerinin uygulanmasi anlamina gelen "teknolojik surec yeniligi" olcutlerinden en az birini karsilayan projeler "Ozgun Cozumler Proje Pazari ve Yarismasi" etkinliginde onemli bir yer bulacaktir. Ayrica daha onceki yillarda EBILTEM bunyesinde gerceklestirilen proje sergilerine katilmis olan projeler de bu etkinlige katilabilecektir.

Ozgun Cozumler Proje Pazari ve Yarismasi etkinliginin Proje Yarismasi Bolumu'nde, Universitelerimizde
ki lisansustu ogrenciler ile akademisyenlerimiz tarafindan yurutulen veya tamamlanmis arastirma projeleri ile onlisans ve lisans duzeyindeki 18-25 arasi genclere ait fikir asamasindaki projeler yarismaya katilabilir.

Yarismaya basvuracak projelerin; toplumsal ve/veya sektorel bir soruna ozgun bir cozum getirmesi beklenmektedir.

Basvuracak projelerin daha once herhangi bir kurumdan odul almamis olmasi on kosuldur.

Etkinlik Takvimi:

Proje Pazari:

Etkinlik 8-9 Aralik 2009 tarihlerinde Prof. Dr. Yusuf VARDAR MOTBE Kultur Merkezi'nde gerceklestirilecekt
ir.

20.KASIM.09
SON BASVURU

16 KASIM
PROFILLERIN YAYINLANMASI

16-20 KASIM
IKILI GORUSME TALEP FORMLARININ DOLDURULMASI

1 ARALIK
GORUSME TAKVIMININ YAYINLANMASI

1-2 ARALIK
POSTER TESLIMI

8-9 ARALIK
POSTERLERIN SERGILENMESI


Proje Yarismasi:

20.KASIM.09
SON BASVURU

9-23 KASIM
ON DEGERLENDIRME ELEME

1 ARALIK
ON DEGERLENDIRME SONUCLARININ ACIKLANMASI

1-2 ARALIK
POSTER TESLIMI

8-9 ARALIK
HAKEMLERIN PROJELERI INCELEMESI

8-9 ARALIK
PROJE SUNUMLARI

8-9 ARALIK
POSTERLERIN SERGILENMESI

9 ARALIK
ODUL TORENI


Ayrintili bilgi icin;
http://projepazarlari.ege.edu.tr

Fotoğraf yarışması

AB, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Güneydoğu Avrupa ülkelerini daha iyi tanıtmak için yeni bir fotoğraf yarışması düzenliyor. Sürpriz ödüllü yarışma hakkında ayrıntılı bilgiler bu sayfada

WELCOME TO THE "SOUTHEAST EUROPE: PEOPLE AND CULTURE"
PHOTO COMPETITION!

Are you passionate about photography? Do you appreciate the beauty of Southeast Europe? Then enter the Southeast Europe: People and Culture photo competition and share your vision of the region!

The competition is open to all citizens or permanent residents from the EU Member States or the Southeast European Candidate Countries (Croatia, the former Yugoslav Republic of Macedonia and Turkey) and Potential Candidates (Albania, Bosnia and Herzegovina, Montenegro, Serbia, and Kosovo*).

By submitting your best photos depicting the culture, sports or everyday life of Southeast Europe, you can win great prizes, including the opportunity to see your work exhibited in two vibrant European capitals: Madrid and Brussels!

The deadline to enter is 20 January 2010.

For more details, click here.

Helvacıoğlu Bob Dylan ile aynı listede

ERDEM Helvacıoğlu’nun ABD’de yayımlanan son solo albümü “Wounded Breath”, ABD’nin önemli müzik dergisi Culture Catch tarafindan 2009 Bahar döneminin en iyi albümlerinden biri olarak gösterildi

Dusty Wright tarafından yayımlanan derginin listesinde Erdem Helvacıoğlu dışında yer alan sanatçılar arasında Radiohead ve Bob Dylan da bulunuyor. Wright, Helvacıoğlu’nun albümünü şu sözlerle övüyor:
“Bir saat süresince sizi yerinize mıhlıyor ve ruhunuzu esir alıyor.”

http://www.erdemhelvacioglu.com

Ofiste zinde kalmanın yolları

Masa başında çalışılan bir mesleğiniz varsa ve gününüzü genellikle oturarak geçiriyorsanız bir dizi ofis egzersizini rutin iş hayatınızın bir parçası yapmanızda sayısız fayda var. Masa başı işi yapıyor olabilirsiniz; ama bu, oturmak zorunda olduğunuz anlamına gelmez. Uzun süre oturmanın bedensel ve zihinsel performansınızı olumsuz etkileyeceği gerçeğinden hareketle, işinize başlamadan önce, çalışırken ve iş sonunda fiziksel aktiviteye zaman ayırmak için her fırsatı değerlendirin. Kuşkusuz yoğun ve stresli bir iş temposu içinde fiziksel aktiviteye zaman bulmak her zaman kolay olmayabilir. Aşağıdaki 11 kural, kendinize ofis yaşamını daha aktif hale getirmek için belki size yardımcı olabilir:

1. Kendinize daha çok hareket sözü verin
İşle eviniz arasındaki mesafe yakınsa otomobile binmek yerine yürümeyi tercih edin. Toplu taşıma araçlarını kullanıyorsanız bir durak önce ya da sonrasını kullanın. Böylece her gün düzenli yürüyüş yapmış olursunuz. Otomobille giderseniz aracınızı park yerinin en uzak köşesine bırakın.

2. Ayakta durma fırsatlarını değerlendirin
Ayakta iken yakılan kaloriler otururken yakılanlardan fazladır. Telefonla konuşurken ayakta durun. Diğer masalarda veya ofislerde çalışan iş arkadaşlarınızla iletişiminizi mail göndermek veya telefonla haberleşmek yerine onların yanına giderek sağlayın.

3. Fitnes molaları verin
Öğle tatilinde fırsat yaratıp tempolu bir yürüyüş veya kasları germe egzersizleri yapmaya çalışın. Gün içerisindeki çay molalarınızda ise çenenizi göğsünüze değdirme ve omuzlarınızı yavaşça kulaklarınıza doğru kaldırma, bacaklarınızı germe gibi sürekli oturma pozisyondaki vücudu hareketlendirecek bazı hareketler yapın.

4. Elinizin altında stres topu bulundurun
Masanızda otururken stres topunuz elinizin altında olsun. Kaslarınızı korumak için bu topla egzersiz yapabilirsiniz.

5. Çekmecenizde küçük spor aletleri olsun
Masanızın çekmecesinde veya dolabınızda el ve kol yayları gibi kaslarınıza direnç kazandırma egzersizleri yapabileceğiniz aletler veya küçük el halterleri, atlama ipi gibi küçük spor aletleri bulunsun. Toplantılar ve işlerinizin arasında bunları kullanın.

6. Sosyalleşin
Öğle molalarını değerlendireceğiniz bir yürüyüş grubu organize edin. Etrafınızda, size eşlik edecek çok sayıda arkadaş bulabilirsiniz. Yanınızdakileri öğle yürüyüşleri yapmak için teşvik edin.

7. Gevşeme veya meditasyon yapın
Gün içinde arada bir, kendinize birkaç dakika ayırın, rahat bir yere oturun ve ayaklarınızdan başlayarak sırayla yukarı doğru yüz ve ağız kaslarınıza kadar bütün kaslarınızı tek tek gözünüzün önüne getirin ve onları tamamıyla gevşetin, rahatlatın. Gözleriniz kapalı, rahat nefes alarak birkaç dakika hiçbir şey düşünmemeden bu gevşemiş pozisyonda kalın.

8. Ofis dışında hareketli olun
Bir yere gitmeniz gerekiyorsa zamanınızı ayarlayıp yürüyerek gidin ve biraz tempolu yürüyün; sağlığınız yerindeyse merdiven kullanın.

9. İş seyahatlerinde spor programını önceden yapın
İş seyahatlerini de ‘ofis’ olarak kabul edersek, bu tip organizasyonlarda fitnes salonu, koşu bantları, ağırlık çalışma aletleri veya havuzu olan bir otel seçin. Böyle bir otel yoksa yay ve atlama ipi gibi taşınması kolay spor aletlerinizi bavulunuza koyun. Tabii ki mekik, şınav ve benzeri basit egzersizler için alete gerek yok. Bunları her yerde yapabilirsiniz. Havaalanında ise bekleme salonunda oturmak yerine tempolu bir yürüyüş yapın.

10. Koşu bandını deneyin
“Çalış ve yürü” ya da “yürü ve çalış” yaklaşımı ofis zindeliğinde ulaşabileceğiniz bir üst seviyedir. Bunun için ihtiyacınız olan tek şey, bir koşu bandını ofisinize yerleştirmektir. Daha da iyisi işinizi koşu bandı üzerinde iken yapabilmenizdir. Bunun için illa koşu bandı temposunun hızlı olması ya da terlemeniz gerekmiyor. Ama ne kadar hızlı yürürseniz o kadar çok kalori yakarsınız.

11. Çekmecenizde sağlıklı atıştırmalıklar bulundurun
Metabolizmanızın sürekli çalışmasını istiyorsanız onu doğru yiyeceklerle doğru bir şekilde beslemeniz gerekir. Öğün aralarında çok acıkmamanız ve kan şekerinizin hızlı bir şekilde düşmemesi için aralarda küçük atıştırmalar yapın. 1 porsiyon taze veya kuru meyve, 1 avuç kadar fındık, badem, ceviz gibi yağlı tohumlar veya tahıllı kraker ve bisküviler bunlardan birkaçı.

Yöneticileriniz veya çalışanlarınızla ofis egzersizi için daha çok fikir bulmak konusunda beyin fırtınası yapabilirsiniz. Unutmayın ki fiziksel aktiviteyle zenginleştirilmiş bir ofis çalışması, sağlığınızı koruyacağı gibi iş veriminizi de artıracaktır.

Yazan : Dr. Hasan İnsel
Kaynak : www.milliyet.com.tr

Gribe Yakalananlar Bol Ayva Yiyin

Ayvanın faydaları çok eski çağlardan beri biliniyor. Romalılar parfümden, bala kadar her şey için ayvanın meyve ve çiçeklerini kullanmışlar. Ayvanın meyvesi gibi çekirdeği ve yaprakları da işe yaramakta boya ve kozmetik sanayinde, tıpta da ilaç yapımında kullanılmaktadır. Ayva, protein, şeker, organik asit, A, B2 ve C vitamini ve demir, bakır, potasyum gibi minerallerden zengin, tohumları ise yağ ve protein içeriyor.

Çocukların büyümesini ve gelişmesini hızlandırıyor
Ayva, çocuklarda sağlığı korur, büyüme ve gelişmeyi hızlandırır. Birçok hastalığa şifa olan ayva, kalp, akciğer, boğaz, mide, göz, bağırsak ve ağız rahatsızlıklarının tedavisinde faydalıdır. Her yaşta sinir sistemini güçlendirir, mide ve bağırsakları zararlı mikroplardan koruyarak hazımsızlık gibi sorunları önler. Cildi ve tırnakları zinde, parlak ve daha sağlıklı hale getirir.

Grip ve nezle de iyileşmeyi hızlandırır. Ayva ya da ayva suyu ishalin geçmesi için de çok faydalıdır. Meyvesi veya meyvesinden hazırlanan şurup ve komposto ishale iyi gelmektedir. Vücudun gücünü artırarak, zinde tutmaya yardımcı olarak yorgunluk ve bitkinlikten korur. Ağız kokusunu önler. İçerdiği vitamin ve minarelerle kalp ve damar hastalıklarından koruduğu, varisi önlediği ve varis tedavisine yardımcı olduğu, cinsel gücü artırdığı bildirilmektedir. Kandaki kötü kolesterolü düşürerek damar sertliğinden korur. Ayva hoşafı ağızdaki yaraların iyileşmesini hızlandırır. Tereyağında pişirilen ayva, balgamı söker, kronik öksürüğe, solunum sistemi hastalıklarına ve bronşite iyi gelmektedir.

Ayva çiçeği kaynatılıp içildiğinde annelerin sütünü artırır, kalbi güçlendirir ve baş ağrısına iyi gelir. Ayva kabuklarının kaynatılıp içilmesi, idrar yolu iltihaplarında iyileşmeyi hızlandırır.

Ağızdaki yaralar, boğazdaki şişlik ve ağrı için ayvanın kendisi ya da yapraklarının kaynatılıp suyu ile gargara yapılabilir.

Dudak çatlamalarını önlemek ya da iyileştirmek için de ayva çekirdekleri kaynatılıp dudaklar bu suyla yıkanabilir.

Ayva yaprakları çay gibi demlenip içildiğinde sakinleştirir ve uykusuzluğa iyi gelir.

Zirve Dağcılık üyeleri Mona Petra kayalıklarına yürüdü


Zirve Dağcılık üyeleri Mona Petra kayalıklarına yürüdü

Ilimizin biyolojik çeşitliliği ve doğal güzellikleri ile ünlü Istranca(Yıldız) Dağları her geçen gün popülaritesini arttırıyor. Son yıllarda başta seyahat şirketleri olmak üzere gezi grupları, doğa sporları kulüpleri ve fotoğraf meraklıları tarafından bölgemiz yeni yeni keşfedilmeye başladı. Zirve Dağcılık Kulübü Tekirdağ ve Istanbul temsilcilikleri üyeleri, geçtiğimiz Pazar günü Ilimiz Demirköy Ilçesi ile Sergen Beldesi arasında yer alan efsanevi Mona Petra Kayalıkları’na zorlu bir doğa yürüyüşü yaptı.

Saat 12:00’da Demirköy yolu üzerindeki Kadın Kule mevkiinden başlayan yürüyüşe toplamda 56 doğasever katıldı. Kırklareli’nin tanınmış dağcılarından Selçuk Aslan rehberliğinde gerçekleşen yürüyüş yaklaşık 5 saat sürdü.

Traktör yollarının yanı sıra dere ve jangıl ormanlarından geçişlerin yapıldığı yürüyüşten katılımcılar büyük zevk aldı. Yürüyüşte sık aralıklarla verilen molalarda gezginler dinlenerek, su ve diğer ihtiyaçlarını karşıladılar. Istranca Ormanları’nın derinliklerine indikçe muhteşem bir doğa ile harmanlanmış olan sonbahar manzaraları da fotoğraflayan katılımcılar, parkurun tadını çıkardılar. Epey meşakkatli bir şekilde gerçekleşen tepe tırmanışının ardından, katılımcılar efsanevi Mona Petra kayalıklarına varmanın tadını uzun süre tattılar. Kayalıkların zirvede yer almasından dolayı ortaya çıkan muhteşem manzaralar ise fotoğraf meraklısı doğa severlere güzel kareler armağan etti. Mona Petra kayalıklarından uçsuz bucaksız bir manzarayı seyretmeleri ile geldikleri meşakkatli yolun yorgunluğunu atan katılmcılar, akabinde kayalıklardan ayrılarak güzel bir orman yolundan başlangıç noktaları olan Kadın Kule Mevkiine vararak etkinliği tamamladı. Yürüyüşün ardından toplu hatıra fotoğrafının ardından katılımcılar araçları ile geri döndü.

THY'DE PART-TIME ÇALIŞMA FIRSATI

Türk Hava Yolları İstanbul’daki ünitelerinde ihtiyaç halinde part-time istihdam edilmek üzere, öğrenci (Yüksekokul, lisans ve lisansüstü) alınacaktır.



Kriterler:

  • T.C. Vatandaşı olmak.
  • En az 2 yıllık Yüksekokul öğrencisi olmak. (4 yıllık lisans öğrencileri ve lisans üstü öğrencileri dahildir. İşe başlama aşamasında güncel öğrenci belgesi ibraz edilmesi gerekmektedir.).
  • Adli sicil kaydı ve adli sicil arşiv kaydı bulunmamak.
  • Haftada 4 gün çalışabilecek durumda olmak.
  • Vardiyalı düzende çalışmaya bir engeli bulunmamak.
  • 01.01.1980 ile 31.12.1990 tarihleri arasında doğmuş olmak.
  • Herhangi bir sağlık problemi olmamak
  • Bilgisayar programlarına hakimiyet ve ingilizce biliyor olmak tercih sebebidir.
Başvuru için tıklayınız

REFLEKSOLOJİ NE İŞE YARAR?

REFLEKSOLOJİ NE İŞE YARAR?


o Derin bir rahatlık hissi uyandırır.

o Gerilim ve stresi azaltır.

o Bedenin kendi kendini iyileştirmesini teşvik eder.

o Kan dolaşımını düzenler.

o Kan basıncını düzenler.

o İnanılmaz bir keyif yaratır.

o Daha çok güven hissi verir.

o Uykuyu derinleştirir ve uykusuzluğu azaltır.

o Kan sistemini rahatlatarak ağrı ve acıları azaltır.

o Eklem hareketliliğini artırır.

o Detoks etkisi yapar vücudu katkı maddelerinden ve toksinlerden arındırır.

o Hormonları dengeler, menopoz ve adet öncesi gerginlik (PMT) gibi düzensizlikler de yardımcı
olur.

o Cilt tipini ve cilt tonunu iyileştirir.

o Hazımsızlık, kabızlık, ishal ve diğer sindirim düzensizliklerini hafifletir.

o Solunumu yavaşlatır ve derinleştirir.

o Balgam çıkarmayı kuvvetlendirir.

o Mesane intihabı gibi idrar yolu problemlerinin iyileşmesine yardımcı olur.

o Hastalıkların oluşumunu önceden engeller.

o Zihinsel fonksiyonları harekete geçirir ve konsantrasyona yardımcı olur.

o Hastalığın nedenini araştırıp bulur.

o Duygusal dengesizlikleri düzenler.

o Vücudun herhangi bir bölümündeki aşırı çalışmayı hafifletir ya da az çalışan kısımları harekete geçirir.

www.refleksolojimerkezi.org
www.psikoakademi.com.tr
www.dailymotion.com/psikoakademi (Refleksoloji ile ilgili videolar için !)
www.refleksolojidernegi.org
www.refleksoloji.org
http://psikoakademi.blogcu.com
http://refleksolojinedir.blogcu.com

1.LİKYA MACERA YARIŞI

DAĞ FİLMLERİ FESTİVALİ Likya Dağcılık ve Macera Akademisi tarafından 20-21 Haziran 2009 tarihlerinde düzenlenen 1.LİKYA MACERA YARIŞI TRT Turizm Belgesel kanalında 27-28-29-30 Ekim tarihlerinde sabah 10.30 saatinde yayınlanacak...

Kızılderili yaşam felsefesi

Konu: Kızılderili yaşam felsefesi

greatspiritpv7.jpg

Yanlışı gören ve önlemek için elini uzatmayan insan, yanlışı yapan kadar suçludur.
Atasözü, Omaha Kabilesi

Kızılderilinin sahip olduğu topraklarda hiçbir şey beyaz adamı memnun etmedi ve hiçbir şey onun değiştirici elinden kurtulamadı. Nerede kesilip indirilmemiş orman varsa, nerede hayvanlar kuytu köşelerinde dinlenebiliyorsa, nerede yeryüzü dört ayaklılardan mahrum değilse, soluk benizliler oraya “ehlileştirilmemiş yabani arazi” dedi.
Halbuki bize göre yabani, vahşi yer yoktur. Tabiat tehlikeli değil, misafirperverdir; korkutucu değil, arkadaşçadır. Bizim felsefemiz korkudan ve önyargıdan uzak, sağlıklı bir düşünce sistemidir. Bu noktada beyaz adam ve Kızılderili inançları arasında önemli bir fark buluyorum.
Kızılderili inancı, etrafını çevreleyen her şeyle insanın ahengini gözetir; beyazlar ise çevreye tahakkümü esas almıştır.
Kızılderililer aradıkları her şeyi, paylaşma ve sevgide buldu; ama beyazlar aradıklarını korkarak savaşmada buldu.
Biri için dünya güzellik doluydu. Diğeri için öteki dünyaya gidene kadar tahammül edilmesi gereken günah ve çirkinlik dolu bir yerdi; o daima Yaratıcı’ya yarattığı dünyayı değiştirmesi için dua eder, kötüleri cezalandırmasını, dünyaya ışık göndermesini diler. Bu adam bizi anlayamayacaktır.
Bizim yaşlılarımız bilir ki insan tabiattan uzaklaştıkça kalbi sertleşir. Yaşayan varlıklara saygı duymazsanız onlar da kısa bir süre sonra insanoğlunu hesaba katmaz olacaklardır. Bu sebeple biz çocuklarımızı tabiatın yumuşak eline yatkın yetiştiririz.
Ayakta Duran Ayı, Siyu Kabilesi

Biz hepimiz yoksuluz, çünkü şerefliyiz.
Kırmızı Köpek, Siyu Kabilesi

İlk öğretmenimiz kendi kalbimizdir.
Atasözü, (Cheyenne) Çeyen Kabilesi

İlkbaharda usul usul yürü; Toprak Ana hamiledir.
Atasözü, Klowa Kabilesi

Ezelde, yalnızca Yaratıcı vardı. Biz ona Tirawa deriz. Onunla beraber sonsuz bir uzay vardı. Başlangıcı ve sonu olmayan, zamansız, şekilsiz, hayatsız bir boşluk... Her şey, başlangıç, son, zaman, şekil ve hayat Taiowa’nın ölçülemez hafızasındaydı. Neden sonra o sonsuzluk ve sınırsızlık, sonlu ve sınırlı olanı yarattı.
Yaşlı Kurt, Hopi Kabilesi

Yaradılış devam etmektedir.
Atasözü, Siyu Kabilesi



Zamanın başlangıcında bilgi ve hikmet hayvanlarla beraberdi. Yaratıcı Tirowa insanlarla doğrudan doğruya konuşmadı. Kendisinin elçileri olarak hayvanları gönderdi. İnsanoğlu hayvanlardan ve sonra yıldızlardan ve güneşten ve aydan, tabiattaki her şeyden Tirawa’nın varlığını öğrenmeye başladı. Her şey O’nu anlatıyordu.
Letakots Lesa, Pawnee Kabilesi

Aşkı tanıdığında, Yaratıcı’yı da tanırsın!
Atasözü, Fox Kabilesi

Kızılderili ibadet etmeyi sever. Doğumdan ölüme kadar etrafını saran varlıklara hürmetle bakar. Kucağında doğduğu Tabiat Ana’nın zenginliğinin farkındadır, hiçbir köşe ona kıymetsiz görünmez. Yaratıcı, -biz ona Wakan Tanka deriz-, ceza verici bir Yaratıcı değildir. Onunla aramızda hiçbir engel yoktur. Onunla her birimiz karşı karşıyayızdır, bizi duyar, onun bağışlaması gökten dökülen yağmur gibi üzerimize iner. Wakan tanka bizden uzak, ayrı ve daima kötülükleri gözleyen bir Yaratıcı değildir. Hayvanları, kuşları, insanları cezalandırmaz. İyilik kuvvetinin üzerine kötülük kuvvetinin hakim olacağına dair bir korkumuz yoktur; en üstün olan ve hükmünü yürüten kuvvet, iyiliktir.
Ayakta Duran Ayı, Siyu Kabilesi

Bütün güçler Büyük Yaratıcı Wakan Tanka’dan gelir. Şaman’ın hikmeti, tedavi edici gücü, sihir kabiliyeti ondan gelir. İnsan bütün tedavi edici bitkilerin Wakan Tanka tarafından verildiğini ve her birini kutsal olduğunu bilir.
Maza Blaska, Siyu Kabilesi

Kullanılmayan bilgi suistimal edilmiş demektir.
Atasözü Creek Kabilesi

Dünyadaki her şeyin bir nedeni vardır. Her bitki bir hastalığı tedavi etmek için büyür. Ve her insan bir görevle yaratılmıştır. Bu Kızılderilinin varlık teorisidir.
Yaşlı Güvercin, Salish Kabilesi

İyi ilaç tedavi eder. Fkat tedavinin önemli bir kısmı inançtır. Eğer hiçbir şeye inanmıyorsanız, eğer bütün kalbinizle inanmıyorsanız tedavi olmanız çok zordur.
Agnes Cypress, Semiole Kabilesi

Nimet de, külfet de Büyük Ruh’un elindedir. Bazen O’nun külfeti bizi nimetinden daha fazla akıllandırır.
Atasözü, Siyu Kabilesi

On yaşımdayken, bir gün toprağa baktım; ırmaklara, gökyüzüne, etrafımdaki hayvanlara baktım. Bütün bunları yapan büyük bir gücü kavrayamadım. Bu gücü anlamak için can atıyordum. Ağaçlara, çalılara sordum, bana bakıyormuş gibi görünen çiçeklere sordum: “Sizi kim yaptı?” Yosun kaplı taşlara baktım, bazılarının şekli insana benziyordu, onlara sordum. Hiçbiri bana cevap vermedi. Sonra bir rüya gördüm. Rüyamda o küçük yuvarlak taşlardan biri yanıma geldi ve her şeyi yapanın Wakan Tanka olduğunu bildirdi.
O Yaratıcı’ya saygı göstermek için, O’nun eseri olan tabiata saygı göstermem gerekir.
Tatanka Ohitika, Siyu Kabilesi

Biz Wakan Tanka ile konuşuruz, eminiz ki o bizi duyuyor. Açıklamak zor, ama inancımız böyle. Bizim inancımıza göre insan öldükten sonra ruhu yerde veya gökte bir yerdedir. Nasıl, nerede tam açıklayamayız, yalnız kesinlikle biliyoruz ki onun ruhu yaşamaya devam eder. Eğer ruhlar insanlarla konuşabilselerdi, onlar bu dünyadaki arkadaşlarına öldükten sonra kendilerini gösterirlerdi; fakat onlar asla bizimle konuşmaya gelmez. Yalnızca, belki rüyalarımızda konuşur, görüşürüz onlarla. Wakan Tanka ile de öyle. O her yerdedir. Ölen arkadaşlarımızın ruhları gibi onun da sesini duyamayız ama o her yerdedir.
Mato Kuwapi, Siyu Kabilesi

İnsanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki dil onları telaffuz edemez.
Atasözü, Crow Kabilesi

Dostum! Bu mabette sizin çevredeki beyaz adamlara da vaaz verdiğinizi duyduk. Onlar bizim komşularımızdır. Onları tanıyoruz. Bir süre bekleyip sizin vaaz ve duanızın onların üzerinde bir etki gösterip göstermediğini anlayacağız. Eğer onları şimdikinden daha iyi, daha şerefli ve bizi kandırmaktan biraz daha vazgeçmiş olarak bulursak Hıristiyan olmamız konusundaki teklifinizi bir kere daha düşünebiliriz.
Sogoyewatha, Seneca Kabilesi
(Hıristiyan misyonerlere hitabından)

Sadece gerçekleşmesini arzu ettiğim şeyleri istemek için dua etmem, çünkü insan kendisi için en iyinin hangisi olduğunu bildiğini iddia edemez. En iyinin hangisi olduğunu bilen sadece Wakan Tanka’dır, onun arzularına daima boyun eğerim. Bu kolay değildir, bazıları bunu imkansız bulur. Fakat ben duanın gücünü gördüm. Bu yüzden daima Yaratıcı’nın bana, doğru yolu, kendi yolunu izleyebilmeme yarayacak hikmet bahşetmesi için dua ederim.
Şaşkın Karga, Siyu Kabilesi

Aramızda bazı adamlar var; tıpkı beyazlar gibi, doğru yolu bilir görünür, ama karşılık almadan kimseye göstermeye razı olmaz. Onların yoluna inanmıyorum. İnanıyorum ki, her adam doğru yolu kendisi bulur.
Kara Şahin, Sauk Kabilesi

Önce nasıl konuşulacağını öğren, sonra nasıl öğretileceğini öğren.
Atasözü, Nez Perce Kabilesi

Biz kilise istemiyoruz. Bize Tanrı üzerine tartışma etmeyi öğretecekler. Tıpkı Katolikler ve Protestanlar gibi... Biz bunu öğrenmek istemiyoruz. Bazen birbirimizle dünya meseleleri üzerine kavga eder, çekişebiliriz. Fakat asla Tanrı üzerine tartışma yapmayız. Biz bunu öğrenmek istemiyoruz.
Hinmaton Yalatkit, Nez Perce Kabilesi

Bana göre Büyük Ruh kime, nereyi yurt olarak verdiyse onlar orada kalmaktan memnun olmalılar, verdiği yurttan dolayı Yaratıcı’ya şükretmeliler; başka halkları da Büyük Ruh’un onlara verdiği topraklardan sürüp çıkarmak için uğraşmalılar. Beyazlarla olan ilişkilerimizden öğrendiğime göre, onların dininin mühim bir ilkesi “Kendine nasıl davranılmasını istiyorsan, başkalarına da öyle davran” diyor. Sınırlarımızda gezinen yahut toprağımızda yerleşen beyazların yapıp ettiklerine bakarsak, asla böyle düşünmedikleri anlaşılıyor.
Fikrim şudur ki, neyin doğru , neyin yanlış olduğunu karara bağlamak hakkımızı kullanacağız ve doğru olduğuna inandığımız yolda devam edeceğiz.
Eğer Büyük Ruh bizim aynen beyazlar gibi inanmamızı istiyorsa düşüncelerimizi değiştirmek O’nun için pek kolaydır; eğer O isterse beyazlar gibi görür, düşünür, davranırız. Yaratıcı’nın gücü ile hiçbir şeyi mukayese edemeyiz, O’nun gücünü hissediyor, biliyoruz.
Kara Şahin, Sauk Kabilesi

Çocukken annem bana halkımızın efsanelerini öğretti. Güneşin, göğün, ayın, yıldızların, bulutların, fırtınaların hikayelerini öğretti. Bana Büyük Ruh’un önünde diz çöküp dua etmeyi, ondan sağlık, akıl ve şefkat dilemeyi öğretti. Fakat biz başka insanlara asla beddua etmeyiz. Eğer biri ile görülecek hesabımız varsa, onu Büyük Ruh’a havale etmeden kendimiz görürüz. Bize Büyük Ruh’un insanlar arasındaki ufak tefek çekişmelere aldırış etmeyeceği öğretildi.
Goyathlay, (Apache) Apaçi Kabilesi

Zevklerimiz sığdır, dertlerimiz ise derin...
Atasözü, (Cheyenne) Çeyen Kabilesi

.kzlderiliyj2.jpg



! Domuz gribi ve tedavisi ile ilgili yakınlarımızı bilgilendirelim.


Sağlık bakanı Akdağ: Biz domuz gribi aşısını satın alma konusunda, önde gelen ülkelerdeniz

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, domuz gribine yönelik aşı üretecek firmalarla görüştüklerini bildirerek, ``Biz aşıyı satın alma konusunda masaya oturmuş, önde gelen ülkelerden biriyiz`` dedi. (http://www.tumgazet eler.com/ ?a=5189868)

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 35-40 milyon doz domuz gribi aşısı almayı planladıklarını , aşısının ilk partisinin Ekim ayında Türkiye'ye getirileceğini söyledi.

http://arama. hurriyet. com.tr/arsivnews .aspx?id= 12585355

ÖNEMLİ! OKUYUN ve HERKESİN OKUMASINI SAĞLAYIN

Dünyadaki diğer ülkeler, domuz gribinin labaratuvarda biyolojik silah olarak üretildiğini ve insanlığın başına bela edildiği yazıyor. Domuz gribi aşısıda henüz geliştirilen ve içeriği açısından ölümcül tehlikeleri olan bir ürün.

Şimdiye kadar üç firma üretim yapmış:

GlaxoSmithKilne firmasının Pandemrix, adlı aşısı.

Baxter International’ ın H1N1 aşısı.

Her ikisininde henüz lisansı yok. Avrupa ilaçlar kuruluşu tarafından onaylanmamış.

Novartis tarafından üretilen Influenza A (H1N1) 2009 Monovalent .

Amerikan’nın bazı eyaletlerinde zorunlu aşılamaya karşı tepkiler artıyor. Aşılardan ölümler meydana gelmekte. İngiltere ülkesinde kesinlikle böyle bir uygulama yapmayacağını söylüyor. Diğer ülkelerdede durum farklı değil.

Bu aşılar yapıldıgı takdirde: ( ÖNEMLİ )

- Guillain-Barre sendromu

- Vaskülit

- Felç

- Anafilaktik şok

- ve ölüme neden olabileceği duyuruluyor.

Ayrıca Novartis firmasının geliştirdiği ilacın yan etkilerini Novartisin kendi labaratuvar sonuçlarından okuyabilirsiniz.

http://www.fluscam. com/Vaccine_ Package_Inserts_ files/Novartis_ A-H1N1_2009_ Monvalent_ VaccinePackageIn sert_BasedOn1980 Approvalfor% 20Fluvirin_ UCM182242. pdf

Yukarıdaki siteden Novartis’in kendi resmi evrağında bulunan yan etkilerden bazıları:

*Local injection site reactions (including pain, pain limiting limb movement, redness, swelling, warmth, ecchymosis, induration)
*Hot flashes/flushes
*Chills
*Fever
*Malaise
*Shivering
*Fatigue
*Asthenia
*Facial edema.
*Immune system disorders
*Hypersensitivity reactions (including throat and/or mouth edema)
*In rare cases, hypersensitivity reactions have lead to anaphylactic shock and death
*Cardiovascular disorders
*Vasculitis (in rare cases with transient renal involvement)
*Syncope shortly after vaccination
*Digestive disorders
*Diarrhea
*Nausea
*Vomiting
*Abdominal pain.
*Blood and lymphatic disorders
*Local lymphadenopathy
*Transient thrombocytopenia.
*Metabolic and nutritional disorders
*Loss of appetite.
*Arthralgia
*Myalgia
*Myasthenia
*Nervous system disorders
*Headache
*Dizziness
*Neuralgia
*Paraesthesia
*Febrile convulsions
*Guillain-Barré Syndrome
*Myelitis (including encephalomyelitis and transverse myelitis)
*Neuropathy (including neuritis)
*Paralysis (including Bell’s Palsy)
*Respiratory disorders
*Dyspnea
*Chest pain
*Cough
*Pharyngitis
*Rhinitis
*Stevens-Johnson syndrome
*Pruritus
*Urticaria
*Rash (including non-specific, maculopapular, and vesiculobulbous) .

Dünya gribe karşı vitamin takviyesi ve geçmişte kullanılan ilaçlarla çözüm sunuyor.

! Domuz gribi ve tedavisi ile ilgili yakınlarımızı bilgilendirelim.

350 Ankara, iklim konusunda talepleri hükümete duyurmak için 24 Ekim Cumartesi günü bisikletle yollara çıkıyor


350 Ankara, iklim konusunda talepleri hükümete duyurmak için 24 Ekim Cumartesi günü bisikletle yollara çıkıyor

“Biz, 350 bisikletli, 24 Ekim’de çocuklar gibi şendik! Adil ve etkili bir iklim politikası talep edenlerdik!” demek için, bisikletini kap da gel!

Dünyayı, kendimizi, tüm canlı hayatını kurtarmak için zamanımız daraldı. Bu,
sonunda yakısıklı artistin hepimizi kurtardığı bir Amerikan kurgu filmi değil. Bu su
an da yasadığımız ve etkilerini, İstanbul ve Karadeniz sel felaketleri, Konya
Ovasının çöllesmesi, 2007 kuraklığı ile gördüğümüz asırı iklim olaylarının
gösterdiği iklim değisikliği. Hala bir seyler yapmak için geç değil ama zaman
hayatımıza mal olacak sekilde aleyhimize isliyor. Aralık ayında bütün hükümetler
iklim değisikliği konusunda görüsmeler yapmak ve sorumluluklarını belirlemek için
Kopenhag’da toplanacaklar.

Bizim hükümetimiz de bu toplantıda yer alacak.

Hükümetleri karar ve sorumluluk almaya zorlamak için bu bizim son sansımız. Tüm
dünyada 1800’den fazla kentte eylemler yapılacak ve iklim değisikliğini durdurmak
için atmosferdeki karbondioksit yoğunluğunun milyonda 350 parçacığa düsürmek
için Kopenhang’da karar alınması istenecek. Su an da bu rakam 386 ve hızla
artmaya devam ediyor. Yasanan felaketleri önlemek ülkemizi de zorlayarak
sorumluluk almalarını sağlamakla mümkün.

Bu nedenle bizler 350 Ankara olarak bu taleplerimizi hükümete duyurmak için 24
Ekim Cumartesi günü saat 12’de bisikleti olanlarla Gençlik Parkı/Ulus’da bulusup
pedallayarak , bisikletsiz geleceklerle saat 13.00’de Meclis Parkta olacağız.
Ellerimizde 350 flamaları tasıyacağız, meclis parkına vekillerimizi de davet
edeceğiz. Eğer bir seyler yapmazlarsa geleceğimizi yok edeceklerini
hatırlatacağız.

Bisikletli, bisikletsiz herkesi kendi geleceği için sorumluluk almaya 24 Ekim’de
beraber taleplerimiz yükseltmeye davet ediyoruz.


İklim için Gençlik Girişimi olarak, 350 Ankara Hareketi’nin 24 Ekim’de Ankara’da gerçekleştireceği eylem’e destek vereceğiz. 350 bisikletli, Gençlik Parkı’ndan Meclis’e pedal çevireceğiz, adil ve etkili bir iklim politikası için sesimizi yükselteceğiz! Siz de dahil olun, barışçıl ve renkli bir eylem ile hesap soralım.

Bu bilgiyi çevrenizle paylaşmak için gerekli el ilanı ve afişler için burayı tıklayın!

http://www.iklimicingenclik.com/ucyuzelli/

 

Selçuk ASLAN

Gençlik ve Doğa Gönüllüsü / Makine Mühendisi

İletişim